31 Temmuz 2015 Cuma

Florida turu/orlando2(Universal treasure island)

Universal’s Islands of Adventure

MARVEL SUPERHERO ISLAND
“The Incredible Hulk Coaster”, adından anlaşılacağı üzere Hulk temalı bir roller coaster, oldukça heyecanlı, bol dönüşlü bir alet =) Alttaki havuza doğru dalış yapıyor ve bence en güzeli ilk başta mükemmel bir ivme kazanıyor. Kesinlikle tavsiye ederim, zaten yoğun bir ilgi olduğunu göreceksiniz. Binmeden önce ilk yarım saati ücretsiz olan küçük kasalara tüm eşyalarınızı bırakmayı unutmayın. (5 yıldız)
“Storm Force Accelatron”, Xman ve magneto ile ilgili küçük bir eğlence. Küçük çocuklara da uygun.
“Doctor Doom’s Fearfall”  150 feet yükseklikten serbest düşüş yaptıran ürkütücü bir oyun. Tavsiye edeni de korkanı da çok. Düşmekten çok yukarı fırlatılması iyi diyorlar.
The Amazing Adventures of Spider Man” 3 boyutlu bir aktivite, gözlüklerimizi taktık ve Örümcek Adam’ın bizi kötülerden korumasını izledik. Oldukça heyecanlı ve hareketli bir serüvendi. Bu arada, sadece 3 boyutlu animasyon değil, bunu izlemek için oturduğumuz koltuklar da oldukça hareketli =) Bu da olmazsa olmazlardan.   Burada binilen kabin sürekli hareket halinde, gözümüzdeki 3D gözlükle kimi zaman Spider-Man yanınızda kimi zaman düşmanın ateşi altındaymış, kesinlikle çok başarılı. (4 yıldız)

TOON LAGOON
“Me ship, The olive” Temel reisin gemisi. Bence miniklere göre.
Popeye & Bluto’s Bilge-Rat Barges” sulu eğlencelerden, yuvarlak bir kayığın kenarlarında oturmuş insanlar, sağa sola çarparak ilerliyor suda. Yukarıdan dökülen sular ve size para ödeyerek su sıkan insanlar oluyor. Yağmurluk almadıysanız, bizim gibi battal boy çöp poşetlerini delerek kendinizi korumaya çalışabilirsiniz. Yine de vücudunuzun özellikle alt kısmı oldukça ıslanacak. Bence eğlence açısından zayıf bir oyuncaktı. Islanma hakkınızı daha güzel oyuncaklarla kullanmanızı önereceğim. (2 yıldız)
“Dudley Do-Right’s Ripsaw Falls” sulu oyunlarda önereceğim ilk oyuncak, sizi tek sıra halinde bindirdikleri bir kayıkta epey bir yukarı tırmandıracaklar, arada iniş ve çıkışlar olacak ve nihayet oldukça yüksek ve dik bir yokuştan aşağıdaki sulara uçacaksınız. Söylemeye gerek yok oldukça ıslanacaksınız. (4 yıldız)

JURASSIC PARK
“Pteranodon Flyers” İki kişilik uçuşlarla Jurassic Park adası üzerinde  dolaştıran  eğlenceli bir oyun.
“Camp Jurassic”Jurassic parkı keşfetme gezisi. Küçüklere göre gibi görünüyor.
“Jurassic Park River Adventure” bindiklerimiz içindeki en iyi sulu oyuncaktı. Çok ıslanıyor. Yağmurluk şart. Dörtlü sıralar halinde oturulan büyük kayıkla, gizemli bir nehirde seyahate başlıyor, değişik boyutlardaki dinozorların süprizlerine maruz kalıyorsunuz. Sonunda ise oldukça yüksekten cumburlop =) (5 Yıldız)
“Jurassic Park Discovery Center” Bilgilendirme merkezi.
THE WIZARDING WORLD OF HARRY POTTER HOGSMEADE
Harry Potter and the Forbidden Journey” Harry Potter serüveninin meraklıları için biçilmiş kaptan. 
Alete binene kadar şatonun içinde gezerken tüm tablolar hareket ediyor, arada Harry ve arkadaşları çıkıp konuşuyor, baloncuklar yapıyorlar. Yani görsel bir şölen. Daha sonra alete biniyoruz, ayaklarımız yerden kesiliyor ve başlıyoruz macera yaşamaya. Harry'nin arkasında Quidditch oynamak, ruh emicilerle yüzyüze gelmek, yılanlar...
Kendinizi uçuyor hissedeceksiniz ve olayın bitmemesini isteyeceksiniz. Biz sadece bu aktiviteyi iki defa yaptık diyeyim, gerisini siz anlayın. (5 yıldız)
Flight of the Hippogriff” aile dostu bir roller coaster, ancak sevimli bir ortamda hareket ettiği için merak edip bindik. Oldukça kısa sürdü ve benzerlerine göre oldukça az korku verici. Yine de binmeye değer. (3 yıldız)
 “ Olivanders” Asa satış mağazası. Bir çocuk seçip ritüeli gösteriyorlarmış.
“Dragon Challenge” Bu ride ise bir yarış, kırmızıların ve mavilerin yarıştığı 2 ekip var. İki grupta aynı anda çıkıyor, tabi kazanan ve kaybeden yok.iki bağımsız hatta hızla hareket eden dragon roller coasterlar oldukça hızlı ve sert hareketlere sahip. Biz günün sonuna doğru bindiğimiz için fazlaca hırpalanmış hissettik. Belki başlarda binilse daha keyifli olabilirdi. Neticede çılgınlığın hakkını veriyor demeliyim. (4 yıldız)

THE LOST CONTINENT
“The english voyage of Sinbad Stunt Show” Canlı sinbad şovu
“ The mystic Fountain” Sİnbad meydanındaki sihirli çeşme gibi bir şey.
“Posedion’s Fury” Poseidon’un tapınağı gibi bir kapıdan girilerek uzun ve karanlık koridorlar boyunca dolaşmak gerekiypr.  Çok heybetli bir binanın içinde ilerlerken birden daracık bir koridora giriyorsunuz, aynı Kapadokya yer altı şehri gibi. Sonra insanların topluca bulunduğu bir yer, karanlık, bir adam çıkıyor konuşmalar yapıyor, o karanlıkta bizim okuyabileceğimiz yazılar okutuyor, sonra başka bir yere geçiyoruz ve Poseidon'un savaşını izliyoruz. Mızraklar ,sular, yangınlar... Antik bir mekanda hoş vakit geçirme sebebi olduğunu düşünüyorum
SEUSS LANDING

  Küçüklere göre gibi görünüyor. Vakit kalırsa bakılabilir.

Florida turu/orlando 1(Universal studios)

Universal Studios Florida
PRODUCTION CENTRAL
“Despicable Me Minion Mayhem” 3-D film gösterimi ve canlı show birleşimi gibi görünüyor. Minion Mayhem’ler hakkında.
“Shrek 4-D”  güzel bir shrek filmiymiş. 4-D tabii. Eşek hapşırınca suratınız su içinde kalıyormuş falan. (3 yıldız)
“Hollywood Rip Ride Rock İt”  Hemen girişteki ride. her seat'in basliginda hoperlorler var istediginiz sarkiyi secip ride boyunca dinleyebiliyorsunuz, ayrica giriste 90 derece dikey bir sekilde yukari cikiyorsunuz.
“Transformers” 3 boyutlu bir eğlence. Tıpkı Harry Potter hayranları gibi, bu filmin hayranları da oldukça etkilenecek, aksiyon dolu bir koşturmaca sonucunda düşmanların nasıl uzaklaştırıldığına şahid olacaklar. Biz bu bölümde de çok eğlendik. (4 yıldız)

NEW YORK
“Twister” aktivitesi aynı adlı filmden esinlenşlerek yapılmış. Hortum olayları bu coğrafyanın bir gerçeği, bizler de haberlerde ABD’de meydana gelen hortum vakalarını duymaya alışığız aslında. Aktivitelerin tamamının girişlerinde bekleyenlerin sıkılmaması için oluşturulan ortamlar oldukça etkileyici; bu aktivite için oluşturulan “hortum sonrası enkaz” ortamı da oldukça çarpıcıydı. İçeride sunulan hortum animasyonu ise pek profesyonel değildi açıkçası. Bence yine de girmeye değer. (3 yıldız)
“Revenge of the Mummy” korku tünelini andıran bir eğlence. Beklenmedik hareketler yapan araç ve her taraftan atılan gizemli yaratıklar sizi heyecanlandıracak. Binilmesi gerekenlerden. (4 yıldız)
“The Blues Brother’s Show” Canlı bir show programı. Tabiki şarkı var.
SAN FRANCİSCO
“BeetleJuice’s” Graveyard Revue” Canlı bir show. Dans, şarkılar vs.  
“Disaster” Seyircilerden 7 kişi alınıyor ve çeşitli hareketler yaptırılıp fotoğraf çekiyorlar. İlk başta anlamsız gibi görünen kareler daha sonra film olarak yapıma gidiyor. Sonrasında bizi bir metroya bindiriyorlar sağımızdan sel suları ,solumuzdan otobüsle çarpışma , deprem ne varsa başımıza geliyor ve o sırada bize çığlık atın diyorlar. Bizden korkmuş olarak çığlığı basıyoruz.  En sonunda film yapılmış olarak geliyor ve biz izliyoruz, film hilelerini görmüş olduk ve çok başarılıydı.
THE WIZARDING WORLD OF HARRY POTTER-DIAGON ALLEY
Parkın bu kısmında “The Knight Bus”ı görüp, şoförüyle fotoğraf çektirme şansını da değerlendirebilirsiniz.
“Knockturn Alley” Harry Potter konseptine uygun olarak tasarlanan dar sokaklar insanı bambaşka bir Dünya’ya taşıyor. Meşhur alkolsüz “butter beer” içmenizi öneririm, fazla şekerli ama bence orijinal bir lezzet. Bu sokaklarda başta Harry Potter eşyaları olmak üzere hediyelik eşya satan mağazalar da bulunuyor. Ayrıca, satışa sunulan minik asalarla beraber sunulan haritalara bakarak Harry Potter büyüleri yapmak da mümkün :) (5 yıldız)
“Harry Potter and the escape from gringotts”  Adından da anlaşılacağı gibi Gringot bankası içinde gerçekleşen bir ride. Ejderha nefesleri de cabası.
Bu bölgede de canlı Show var sanırım.


WORLD EXPO
“Fear factor Live” Fear factor’un canlı showu. Kendisinden de pek hoşlanmadığım için severmiyim bilemedim.
Men in Black” uzaylı saldırısı yapılıyor ve siz elinizdeki silahla aniden karşınıza çıkan düşmanları öldürüyor ve puan kazanıyorsunuz.  Oyun basit ama küçükcük bir kapıdan girip karşınızda koca bir kasaba bulmak ilginç oluyormuş. (1 yıldız)
“The Simpsons Ride” malum çizgi filmi sevenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat. 3 boyutlu gözlüğünüz takın ve simpsonslarla maceraya atılın, şirin ve keyifli bir yolculuk sizi bekliyor. similatorlu ride gibi bir seydi, bebek simpson sizi agziniza soktugunda etrafa pudra kokusu yayiliyordu - kesinlikle favorilerimden (4 yıldız)
“Kang & Kodos' Twirl 'n' Hurl “ Küçük yaş grubu için olan bir ride.
  
 WOODY WOODPECKER’S KİDZONE
Burada 5 aktivite var. Hepsi küçük çocuklar içinmiş gibi görünüyor.

HOLLYWOOD
“Universal Orlando’s Horror make-up show” Korku filmelerindeki makyaj, maske ve efektlerin nasıl yapıldığını anlatan yarı sergi yarı Show bir yer.
“Terminator” ise 3D+canlı show. Fena değil diyorlar. filmindeki heyecanın yanından bile geçemeyen, oldukça amatör bir gösteriymiş.   (1 yıldız)

“Lucy –A Tribute”  Lucie Ball adında bir TV showu hakkında. 5D diyor ama tam olarak nasıl bir Show olduğunu bulamadım. Sürpriz olacakJ)

florida turu/orlando ve parklar genel bilgiler

Sabah Clearwater'da geleneksel bir amerikan kahvaltısı sonrası yola koyulduk. Yaklaşık 3 saat sonra Orlando'dayız. Kesinlikle arabaya ihtiyaç var burada. Toplu taşıma yok denecek gibi. Buraya daha önce 13 yıl önce gelmiştik. İpek küçük olduğu için Disney parklarını tercih etmiştik. Ama bu sefer 3 yetişkin olarak hedefimiz Universal parkları. 2 adet park var. Universal adventure island ve universal studios. İkisine de aynı Citywalk'dan gidiliyor. Ama önce otele yerleşmek lazım değil mi?

Otelimiz İnternational drive üzerinde Hampton İnn&Suites İnternational Drive North. Biz bu bölgeyi universal'e yakınlığı ve her zaman hareketli yapısı için tercih ettik. Ama amacı Disney parkları olanların Kissemmee bölgesinde konaklaması daha uygun olabilir. Çünkü harita üzerinde her ne kadar küçücük bir şehir gibi görünse de sabah ve akşam saatlerinde acaip trafik oluyor.

Otelimize gelirsek, karşılamadan uğurlamaya kadar her şeyden memnun kaldık. Çok geniş bir suit odada kaldık. Oda tertemizdi. Mutfak bölümü ve buzdolabı çok işimize yaradı.


Otelin kahvaltısı çeşitli ve yeterliydi. Otel otobana çok yakın olmasına rağmen hiç gürültü şikayetimiz olmadı. Otopark çok yeterliydi. Wifi sorunsuz ve hızlı çalışıyordu. Daha ne olsun değil mi? Bir de önceden planladığımız ve erken satın aldığımız için normal fiyatının 3/1'ini ödediğimiz için memnuniyetimiz tavan yaptı.

Orlando'da zaman daha çok parklara gidiş ve outletlerde cüzdanı boşaltmak şeklinde geçiyor. Park deyince seçenek çooook fazla. Disney, Universal, Seaworld, hepsinin su parkları, citywalk alanları derken bu parklar gerçekten çok zaman alıyor.

Outlet denince ise bu bölgede Premium outletin 2 çok büyük şubesi var. Biri international drive'ın sonunda, diğeri ise Disney'e yakın Buena Vista'da. Alışveriş yapmayı düşünenlerin mutlaka premium outlet'in sitesine girerek üye olmaları ve gidecekleri outletleri seçmeleri lazım. Site üye olduğunuz anda yararlanabileceğiniz bir sürü indirim kuponu veriyor. İsterseniz indirim kitapçığınızı da kuponunu bastırarak, outlet food court'daki desk'den ücretsiz alabiliyorsunuz. Ne kadar bir indirimden mi bahsediyorum? Örneğin GAP mağazasında 350$'lık bir alışverişte yaklaşık 120$ indirim aldık biz. Hiç fena değil yani. İndirim kuponları bir sürü firma için var. İncelemek ve gitmeden derse çalışmak lazım.

Yemek meselesine gelince, aklınıza gelen her mutfağın temsilcisini bulabilirsiniz Orlando'da. Benim favorilerim ise Cheesecake Factory ve Red Lobster. Her keseye göre yiyecek birşeyler bulmak mümkün ama iyi yemek pahalı.

Bir sürü Walgreen ve Walmart var. Buralar taze meyve ve içecek almak için çok uygun oluyor. Ayrıca hediyelik eşyalar içinde en iyi adresler buralar gerçekten.

Gelelim Universal Parkları genel bilgilerine;


* Universal adventure island ve universal studios olarak 2 park var. 2'si de ayni citywalk'a (alışveriş ve restoran alanı) bağlı. Biletler single ve hopper olarak 2 tip. Sİngle olan tek park için geçerli, seçim yapmanız lazım. Biletiniz girilen parktaki her şeyi kapsıyor. Hopper ile ise 2 parka da istediğiniz kadar girip çıkabiliyorsunuz. Ayrıca iki park arasında çalışan Hogwarts Express'e de binebiliyorsunuz. Fiyatlar bilet tipine ve gün sayısına göre değişiyor. 1,2,3,4 günlük alabiliyorsunuz. İnternet fiyatı her zaman kapı fiyatından daha ucuz ama internetten alış ve parka giriş arasında birkaç gün olması gerekiyor. Sorun çıkabiliyor. Bu arada intetnet sitesinde gördüğünüz her fiyata vergi ekleneceğini unutmayın. Hiç bir park ucuz değil. Biz 4 günlük hopper bilete 3 kişi için yaklaşık 650$ ödedik. Peşpeşe 4 gün girmedik tabii. 4 gün hakkını 13 gün içinde istediğin zaman kullanıyorsun. Böylece araya dinlenme günleri koyabildiğimiz için daha az yorulduk.

* Citwalk alanı da oldukça eğlenceli. Buradaki Hard Rock Cafe, tüm şubeler arasında en büyüğüymüş. Colesseum gibi inşa edilmiş. Gençler bu bilgiyle çok ilgileniyor nedense. Bu bölgede de canlı şovlar ve film gösterisi var. Her keseye uygun restoran veya cafe var bu alanda. Otoparklardan parklara geçerken bu bölgeden geçmemeniz imkansız zaten.



* Girişte parmak izinizi alıyorlar. Bu çok önemli. Çünkü içeride bazı ride'lar öncesi eşyalarınızı kilitli dolaplara koymanız gerekiyor. Dolap alanlarında süper bir sistem var. Makinaya gidip dili seçiyorsunuz. Parmak izinizi istiyor ve dolap numaranızı verip dolabı açıyor. Genelde 50 dk. ücretsiz bu dolaplar. Sonra da kitliyor. Açarken de dolap no girip parmak izinizi okutunca dolabınızı açıyor. Kimse kafasına göre dolap alamıyor. (Açılmazsa paniğe gerek yok, acil durum görevlileri var.)

* Otopark günlük 16 $. Tüm gün geçerli. Akşam 18'den sonra 5$. Citywalk için iyi oluyor. Otopark bölümleri Jaws, King Kong, Spider Man gibi isimlendirilmiş. Arabayı koyduğunuz bölümü ve sırayı not etmezseniz kaybolmanız mümkün. Bir sürü otopark var. Arabayı bırakınca okları takip ederek herkes Citywalk bölgesine gidiyor ve gireceği parka doğru yöneliyor.


* Yönlendirme okları çok iyi.

* Onca insan akıyor içeri ama tün gün tuvaletler tertemiz.

* İçeride yemek ve içecek pahalı ve genelde tek tip yiyecekler var. İlginç olabilecek dev boyutta hindi butları satılıyor. Alıp Erol Taş edasıyla yiyebilirsiniz. Çok sıcak olduğundan ve tüm gün içecek tüketildiğinden refil bardak almakta fayda var. Bu bardakları 12.95$'a alıyor ve gün tün boyunca dolum istasyonlarında istediğiniz kadar doldura biliyorsunuz. Su dahil yaklaşık 30 çeşit içecek seçeneği var. Ama beğenmediğiniz içeceği döküp yenisini doldurmak için en az 8 dk. beklemeniz gerekiyor. Bardaklarda çip var. Her dolumu kontrol ediyor. Birden çok gün gidecekseniz diğer günlerde de boş bardağı götürüp 6 $ ödeyerek yenisini alıp aynı şekilde kullanabiliyorsunuz. 2 kişi tek bardakla da idare edebilir. Kocamanlar çünkü.

* Harry Potter bölümünde satılan butter beer'in frozen olanını şiddetle tavsiye ediyorum. Sıcakta çok iyi gidiyor.

* Dondurma ve şeker satılan dükkanlar da çoook güzel. Çeşit çok fazla.

* Her iki parkta da canlı showlar var. Girişte alabileceğiniz park haritasında bilgileri var. Kaçırmamak lazım.

* Rahat rahat gezelim derseniz 3, hızlanırız derseniz 2 gün yeterli. Ama tek günde 2 park çok zor ve yorucu olur. Bir sürü etkinliği de atlamak zorunda kalırsınız.

* Özellikle Harry Potter bölümünde insanların bir pelerine veya asaya 80-100$ verdiğini görüp şaşıracaksınız. İçerideki hediyelikler çok pahalı.

* Her görevli çok güleryüzlü ve yardımcı. Soru sormaya çekinmeyin. Türk öğrencilerle karşılaşmak da mümkün.

* Yanınıza sırt çantasında meyve, kuruyemiş, bisküvi vs.vs. alabilirsiniz. Üzerlerine bir şal atın yeter. Özellikle badem, ceviz, havuç, elma gibi atıştırmalıklar içeride çok faydalı oluyor. Eninde sonunda içeride yemek de yiyeceksiniz ama çok dolaşıldığından mıdır nedir çok acıkıyor insan.

* Mutlaka rahat ayakkabılar giyin. Ayrıca yağmur zamanında gittiyseniz Walmart veya Wallgreen'den yağmurluk alsanız iyi olur. 5 $ olan yağmurluk içeride en az 15$.

Bence bu parklar için yaş sınırı yok. O kadar çok çeşitli aktivite var ki eğlence kesinlikle garanti. Diğer sayfalarda iki parktaki etkinlikleri detaylı anlatacağım. O sayfalara da göz atmanızı tavsiye ediyorum.




                                                                                                   







22 Temmuz 2015 Çarşamba

Florida turu/St.Petersburg Dali Müzesi

Gelelim Dali müzesine...

Dünyadaki en önemli Dali eserlerinin bu müzede olduğunu okumuştuk. Normalde 1 kişi giriş ücreti 24$ ama Perşembe 17-20.30 arası giderseniz kişi başı sadece 10$ ve otopark da ücretsiz. Biz gidene kadar saat zaten 16.30 oldu. Biletlerimizi alıp, kahvemizi içtik ve müzeyi gezmeye başladık. Çok büyük bir müze değil ama kesinlikle Dali'nin en önemli eserleri burada.
 Bu tabloya bayılıyorum. Genel hatlarıyla Abraham Lincoln gibi ama burnu Dali'nin sevgili karısı Gala'nın nü bir resmi aslında.


                                Ne kadar çok detay ve nasıl ince bir hiciv.

     Bu tablonun karşısında saatlerce oturabilirim.


Bu eserler benim favorilerim ama kesinlikle çok seçkin bir koleksiyon var bu müzede. Ayrıca müzenin kendisi de çok hoş. Çok zarif düşünülmüş her şey.

Yukarı çıkan zarif merdiven. Zaten toplam 2 katlı bir müze burası.

                                                           Çok güzel bir yerleşim planı. Rahat geziliyor.

                                            Arka bahçeden bir görünüm


Şansımıza Da Vinci sergisi de vardı. Kaymaklı ekmek tatlısı oldu anlayacağınız.


                                                                Ana giriş


                                                        2. kattan manzara


                                   Arka bahçedeki bu bıyıklarla fotoğraf çektirmemek ayıp olurdu...

Arka bahçede bu muhteşem bıyıklar haricinde çocuklar için bir oyun alanı, bir cafe ve labirent var. Giriş kattaki hediyelik eşyalar bölümü de ayrıca güzel. Almak isteyeceğiniz birçok şey olmasının yanında İspanya Fiugeres'de olan Dali müzesinden bazı eşyaların kopyaları var burada.






Biz çok memnun ayrıldık bu müzeden. Sanatı ve Dali eserlerini seviyorsanız ve bölgeden geçiyorsanız buraya mutlaka zaman ayırmanızı tavsiye ederim.

21 Temmuz 2015 Salı

florida turu/tampa-st.petersburg

Sabah 6'da uyandık ve sahile inip güneşin doğuşunu izledik. Süperdi. Ortalık çok sessiz ve huzurluydu. Bizim gibi bu anı paylaşmaya gelmiş insanlar vardı. Hep birlikte kumlara oturduk ve güneşin doğuş şölenini izledik. O kadar güzel bir görüntü ki sürekli fotoğraf çekmek istiyorsunuz ama hiç bir fotoğraf gözünüzün önünde gerçekleşen mucizeyi yansıtamıyor.






Bu anı ailece paylaşmak bizi çok mutlu etti. Bu arada plajda bir sürü homeless uyuyor ama bir zararlarını görmedik. Kalacak yer bulamayan açılır açılmaz en rahatsız edilmeyeceği yer olan plaja gelip kendine bir yer buluyor galiba.

Otele dönüp çıkışımızı yaptık ve St.Petersburg üzerinden otele gitmek üzere yola çıktık. Oldukça uzun bir yol ama kesinlikle değiyor. Yolun büyük bir kısmı everglades bataklığının içinden geçiyor. Belli aralıklar durup bataklığı izleyebileceğiniz noktalar yapmışlar. Bunlardan birinde bölgenin meşhur sakinleri timsahlarla tanıştık.
           Durduğumuz gözlem noktası. Gördüğümüz kadarıyla en iyisinde durmuşuz.

                                                   Rampanın üstünden şirin görünüyorlar.


                                   Bu rampayı tırmanıp yukarıdan izlemek oldukça güvenli.



Onlara tepeden bakmak iyi de yakından oldukça ürkütücüler. Bir de isterlerse çıkabilecekleri alçak bir rampa var. Otoparkta dolana bilirler yani. Bol miktarda akbaba da etrafta. Onlarla daha yakından tanışmak isteyenler everglades park turlarına katılıp, arkadan motorlu botlarla bataklık turu yapıyorlar ama kendi adıma bana bu kadarı yetti de arttı bile.

Yolun hemen hemen  tümü yemyeşil. Otoban çok düzgün. Öyle çatlak, çukur yok. Gördüğümüz kadarıyla herkes hız sınırına uyuyor. Yola çöp atmanın çok yüksek cezaları var. Her yer kamera zaten. Bir de ara ara olan tabelalarda hız limitine uymayan veya başka bir nedenle aranan arçların model ve plakası anons ediliyor. Biri de anında ihbar ediyor tabii. Türkiye'yle asla kıyaslanamayacak kadar huzurlu ve sorunsuz araba kullanılıyor buralarda.

St.Petersburg'a geçmek için olduk.a uzun bire denizin üzerindeki köprülerde araba kullanılıyor. İki yanınızda deniz. Çok etkleyici bu yollar. Düzenlemelere, yol sayısına hem inanamıyor, hem de hayran oluyor insan. Ama navigasyonunuz yoksa bir yeri bulmak bizim gibi yabancılar için imkansız.




Yolu bitirdik ve otelimize ulaştık. Tampa'da clearwater yolu üzerinde Best Western Bay Harbor. Orduevini andıran, kocaman, ilgisiz personelli ve pek güzel kokmayan bir otel. Evet koy manzarası var ama bize 1.katta bir oda vermişler. 5 ay önce rezervasyon yaptırmamıza ve yüksek katta bir oda rica etmemize rağmen hem de. Manzara güzel, oda eh, ortam kötü,karşılama berbat. İyi ki sadece 1 gece kalacağız diye sevindik resmen. Kesinlikle tavsiye etmiyorum kimseye. Genel olarak müşteri memnuniyeti odaklı değiller, işinize gelirse şeklinde çalışıyorlar. Otelin tek artısı aşağıda.


Otelin hemen yanında Hogan Beach isminde bir pub,restoran var. Müzeye gitmeden yemeğimizi yiyelim dedik ama tüm Florida'da yediğimiz en kötü yemekti. Onlarda bunun farkındalar zaten. Yiyemediğimiz yemeklerin parasını bile istemediler. Burası Hulk Hogan temalı bir yer. Sport bar olarak birşey içmek için iyi olabilir ama yemek yemek için çooook daha iyi alternatifler var bu çevrede.


Bu kötü yemek tecrübesinden sonra St.petersburg'daki Dali müzesine gitmek üzere yola çıktık. Bu müzeye bayıldık ve buraya koymak istediğim çok fazla resim olduğundan müzeyi ayrı bir sayfada anlatmaya karar verdim.

 Müze gezimizi bitirdiğimiz sıralarda hava kapattı ve gök gürlemeye başladı ama yılmadık ve clearwater'a gittik. Yoldayken şansımıza hava da düzeldi. Pier 60 otoparkında verdiğimiz zorlu mücadele sonrası arabayı park edebildik. İskeleye doğru yürürken bizi bembeyaz kumlu şahane bir plaj karşıladı. Manzara inanılmaz gerçekten. Yarım ay şeklinde oldukça uzun, bembeyaz ve incecik kumlu, muhteşem bir plaj ve denize doğru uzanan upuzun bir iskele.



 Güneşin batışının en güzel bu iskelede izlendiğini okuduğumuz için tabii hemen iskeleye yöneldik. Üzerinde bir sürü satış tezgahı ve performans sanatçıları var. Ücretsiz ama sonuna doğru olan bir alanı kapatmışlar. Daha ileri gitmek için kişi başı 1 $ vermek gerekiyor. Bizde ödememizi yaptık ve diğer tarafa geçince bu paranın kesinlikle ödenmesi gerektiğini anladık.



Çünkü buradan şahane bir gün batımı manzarası izledik. İnsana alışmış, sürekli batıp çıkarak ve balık avlayarak şov yapan pelikanlarda burada geçirdiğimiz süreye eşlik etti. Sabah Miami'de doğuşunu izlediğimiz güneşi Clearwater'da iskele üzerinde batırarak çok dolu, hareketli bir günü daha bitirmiş olduk.






Yorgunluktan bitmiş bir şekilde kendimizi otele attık. Oteli sevmedim ya herşey batıyor. Mesela oda kapısını açtık ve gördük ki kapının altından 3 ayrı pizza broşürü atılmış. Hayatımda böyle saçmalık görmedim. Pizzacı kapı kapı broşür dağıtabiliyor ve odaya pizza getirebiliyor.

Yok artık. Bu odada kesin böcek vardır duygusuyla alerjim azdı. Az uykulu kötü bir gece geçirdim sonuçta. İyiki 2 gece almamışım bu oteli diye dua ettim tabii. Yarın Orlando'ya doğru yola çıkıyoruz.






4 Temmuz 2015 Cumartesi

Florida turu /miami (2)

Sabah hafif bir kahvaltı, sonrasında süper bir deniz keyfiyle başladık güne.

Öğleden sonra ise arabaya atladık ve Miami Downtown'daki Bayside Market'a gittik. Meşhur yıldızların ve zenginlerin evlerinin çevresinde tur yapan gezi teknelerinin de kalktığı şirin bir alışveriş merkezi burası. Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar tarzı gördüğümüz bu geziler pek ilgimizi çekmediğinden hiç ilgilenmiyoruz. Bizim buraya geliş amacımız güzel bir öğle yemeği yemek. Peki nerede? Tabii ki Bubba Gump'da. Burası meşhur Forest Gump filmini baz alarak düzenlenmiş, filmde kullanılan objelerle süslenmiş, hatta girişte hediyelik eşya dükkanı olan, deniz ürünleri ağırlıklı bir restoran.
Ama tüm özelliklerine rağmen ne çok turistik, ne de çok pahalı. Ortam da, yemekler de tam hayal ettiğim gibi çıktığı için çok mutluyum. Çok açıklayıcı bir menü var. Kendimize  kalamarlar, karidesler, balıklar ve sonunda şahane tatlılarla güzel bir ziyafet çektik.



 Şansımıza çok şirin ve yardımcı bir garsonumuz var. "Memnun musunuz?" diye en az 10 kere sordu.
Onun yönlendirmesiyle faturamızı göstererek girişteki hediyelik eşya dükkanından hediye bira bardağımızı da aldık. Bu arada bahşişi zorla faturaya eklemiyorlar. Siz istediğiniz miktarı veriyorsunuz. Kuver denen saçma ücrette yok. Çok mutlu ayrıldık bu restorandan.


Mağazalara da biraz baktık ama Orlando'ya gideceğimiz ve orası outlet cenneti olduğu için pek ilgilenmedik doğrusu. Otele döndük ve kendimizi plaja attık hemen. Bir de gördük ki sabah belimizde olan su, akşam üstü inmiş ayak bileğimize. Su nasıl sığ anlatamam. Bir de sürekli dalga var zaten. Herkes suda oyun haline geçmiş. Yüzmek zaten mümkün değil. Çok ilginç geldi bize. Çok eğlendik ama çok da yorulduk. Gece gözümüze kestirdiğimiz club'a gitme planları da suya düştü tabii. Çünkü club'lar gece 01 gibi açılıyor. Sabah da erkenden yola çıkmayı düşündüğümüz için akıllı uslu orta yaşlılar olarak makul bir saatte uyumayı tercih ettik. Çılgın gece hayatını deneyimlemeyi de ileri ki yaşları için kızımıza bıraktık:))

BENCE MİAMİ:

* Kesinlikle görülmesi gereken, çok keyifli ve huzurlu bir şehir.
* Kalınacaksa mutlaka miami beach 8-17 street arasında kalınmalı. Art deco district denen bu bölgedeki oteller çok hoş. Yoksa kocaman otellerde var tabii ama bence bölge ruhuna aykırılar.
* Plaj süper. Bl bol yararlanılmalı.
* Geceleri club'lar çok hareketli ama en erken 01 gibi açılıyorlar.
* Araba kiralarken 5. cadde olan şubelerde fiyat diğerlerine göre daha düşük.
* Her yer walgreen dolu. Su, meyve vs. buradan alınmalı. 24 saat açıklar ve fiyatları çok uygun.
* Key west bölgesine gitmeyi düşünüyorsanız mutlaka 1 gece konaklamalı bir gezi organize edin. Yol düşünülenden çok daha uzun sürüyor.